DİĞER
Hüseyin Kıran: Yürümek ama doğada yürümek. Bütün kuvvetlerine tekrar açık hâle gelmek doğanın. Çünkü doğa alanı bize çoktandır kapandı. Onun kuvvetlerini hissedemez olduk...
Sadece edebiyatçı olarak değil, insan olarak da güzel anıldı. Eksikliğini, alışkanlıkla başımızı çevirdiğimizde artık göremeyeceğimiz bir manzara gibi hissedeceğiz. “Mesleği umut” olan bir şairin çıraklığı kaldı bize
Şevket Rado'nun 7 Nisan 1944 tarihinde Akşam Gazetesi'nde yayınlanan "Edebiyatımızın Manzarası" başlıklı yazısı Evvel Zaman sayfalarında...
Yazarla okur arasında bir boşluk mu var, varsa bile illâ doldurulması mı gerek? Yazar kitabın önüne mi geçiyor? Vitrinde olan metin mi yazar mı?
Ödüllü yazarları pazarlama düzeni son demlerini yaşıyor. Yeni kuşaklar, ödül ve şöhret budalılığına ibretle bakıyor...
Yazar, daha çok göz önünde bulunmak zorunda olan, öyle olduğu varsayılan bir özne konumundadır şimdilik. Çünkü piyasa onu buraya itip durmaktadır ve yazarın buna karşı koyması pek de mümkün görünmemektedir
Edebiyat yayınlarında "kitap değerlendirme" yazısı yazanlara sorduk: Ayda kaç kitap okuyorlar? Neden yazıyorlar, kimin için yazıyorlar? Eleştiri ile değerlendirme yazısı arasında nasıl farklar görüyorlar?
"Vitrinde Edebiyat" dosyamız kapsamında yayınevlerinine, dijital çağda kitabı vitrine taşıma stratejilerini, bir reklam alanı olarak sosyal medya ve basılı yayınları kullanma alışkanlıklarını sorduk...
Görünürlük dediğimiz olgu öylesine çeşitlendi ve geniş bir ağ hâlini aldı ki, sanıyorum artık ne “görünürlük” ne de “vitrin” diye bir meselemiz olacak
Knausgaard fazla “görünür”, bir anlamda yazar kimliği ile sürekli vitrinde. Ferrante ketum ve meçhul. Her iki yazar da bize iki farklı hakikat imkânı veriyor
Leo Löwenthal, popüler kültürün sanılanın aksine çok da yeni bir görüngü olmadığını öne sürüyor; hatta 16’ncı yüzyılda Montaigne ve Pascal gibi düşünürlerin bu konu hakkında söylemlerini, popüler kültüre dair ilk eleştirel yaklaşımlar olarak alıntılıyor
Arus, Yetvart veya Zakarya isimlerinde sorun yok; ne sorun olabilir ki? Sorun, "Türkiye Türklerindir" denilmesi, mutlu olmak için Türk olma gereğinin dayatılması
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.